Haber: Şeyma Kürüm
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murad Atmaca iki yıldır Kopenhag’da devam ettiği eğitimi tamamlayarak dünyada güncel en önemli terapi yöntemlerinden biri olan metakognitif terapi konusunda aldığı eğitimle Türkiye’de ilk ve dünyadaki toplam 5 psikiyatri profesöründen biri oldu.
Prof. Dr. Murad Atmaca 1971 yılında Kahramanmaraş’ta doğdu. Üniversite öğrenimini Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde 1994’te tamamladı ve 1999 yılında psikiyatri uzmanı oldu. 2004 yılında doçent ve 2009 yılında profesör unvanını aldı. Halen Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Atmaca, Türkiye Psikiyatri Derneği Elazığ Şube Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı da yapmaktadır. Beck Institute’den aldığı eğitim sonrası “American Academy of Cognitive Therapy” tarafından Bilişsel Davranışçı Terapist olarak diplomalandırılan ve mezuniyet sonrası Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimi veren sınırlı psikiyatri akademisyenlerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü ICD-11 “OKB ve ilişkili bozuklular” Tanı Ölçütlerini Belirleme Kurulu’nun 10 üyesinden birisi olup, 2020’de çıkacak ICD-11 için çalışmalarını tamamlamıştır. 180’i uluslararası indekslere giren 300’ün üstünde bilimsel makale ve yazısı bulunmaktadır. Evli ve 1 çocuk babasıdır. İngilizce, Fransızca ve İtalyanca bilmektedir.
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murad Atmaca, metakognitif terapi hakkında Fırat Haber Gazetesi’nin sorularını yanıtladı.
Metakognitif terapi nedir?
Metakognitif terapi Türkçe karşılığı olarak üst biliş terapi anlamına gelmektedir. Bilişsel davranışçı terapilerden biri ve en güncel olan terapi şeklidir. Bu terapinin temel mantığı; insandaki ruhsal bozuklukları oluşturan düşüncelerdir. Zihnimize gelen düşüncelere de nasıl tepki verdiğimiz nasıl cevap verdiğimiz metakognitif terapidir. Şunu kabul eder aslında bizde ruhsal bozuklukları oluşturan, zihnimize gelen düşüncelerin ötesinde bu düşüncelere verdiğimiz çarpık tepkilerimizin ruhsal bozuklukların oluşumundan sorumlu olduğunu ileri sürer. Metakognitif terapi yaklaşık 4 ay süren bir tedavi yöntemidir. İlaç kullanılmıyor. Birçok bozuklukta tek başına etkili oluyor. Tedavi süreci seanslar şeklinde uygulanıyor. Her seans ortalama 45 dakika sürüyor.
Metakognitif terapi ki şöyle söyleyeyim, ana tema bilişsel davranıştır ve terapilerin üstünde en güncel olanıdır. Bu tarz terapiler bütün dünyada en etkili terapi teknikleridir. Aslında literatüre ya da internet dünyasına baktığınızda çok fazla kanıt düzeyi yüksek olmasa da çok fazla terapi şekli görebilirsiniz. Onlarca, yüzlerce terapi tekniği var. Ama bu tarz, bilişsel temelli, düşünce temelli terapiler ve bunun en son örneği olan, en güncel hali olan metakognitif terapi de kendi şu an pratikte kullandığım kadarıyla oldukça etkili, yararlı ve daha kalıcı etkiler oluşturabilen ve ilaç tedavilerine en azından ekleme olarak, bazen tek başına kullandığımızda çok etkili sonuçlar ortaya koyan bir yöntem.
Kopenhag’da iki yıl devam eden eğitim sürecinizden bahseder misiniz?
İki yıldır devam eden yorucu bir eğitimdi. Aralıklarla Kopenhag’a gittim. Sonuçta akademik hayatta belirli bir noktaya gelmiş birisi olarak çok yoğun bir iş temposu içerisinde bir taraftan hastalar, bir taraftan asistan eğitimi, öğrenci eğitimi, tezler, ayrıca bilimsel çalışmalar, hastane içerisine ait olan işler derken tabii çok yoğun çalışma hızı içerisindeydim. Bir taraftan metakognitif terapi ve onun gereklilikleri nedeniyle yapmam gereken şeylere zaman ayırmak mutlaka bir zorluk arz etti.
Çok yeni bir alan ve çokta önemli bulduğum bir alan. Bu alanda Türkiye’de ilk, dünyada ise toplam 5 psikiyatri profesörlerinden biri olmak oldukça önemliydi. Sonuçta bilim kendisini sürekli geliştiren bir şey. İnsanın da sürekli yeniliklere açık olması gerekiyor, böyle bir motivasyonla başlamıştım bir bilim insanı olarak ve bu alanda böyle bir konumda olmakta benim için önemliydi. Aslında bakarsanız şu anda da bununla ilgili yöntem çalışması aktarımına bir süredir başlamıştım doğrusu. Yani metakognitif terapinin temel ilkelerini birkaç yerde anlattık ve bundan sonrası için de planlarımız var. 2021’den sonra bunların daha yapılandırılmış tarzda eğitimlerine geçmeyi planlıyorum. Her zaman dediğim gibi bilim insanının kendisini geliştirmesi gerekiyor. Bunun için de değişik motivasyonları olmalı, yenilikleri takip etmeli; bunlar bizim için önemli çıkış noktaları oluyor. Psikiyatri alanı dünyada da hızlıca gelişen bir bilim alanı. Yeni terapi akımları, mesela metakognitif terapi ki oldukça güçlü bir terapi tekniği, tedavide ek olarak kullanabileceğimiz tedavi gücünü arttırabilecek önemli bir yöntem olduğunu düşünüyorum.