Fırat Haber

FÜ akademisyenleri, çamaşır makinelerinde yaşanan çocuk kazalarını önleyecek buluş yaptı

Haber ve Fotoğraf: Emre Alperen Borazan

Fırat Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çetin Özay, Araştırma Görevlisi Dr. Erman Çelik ve öğrencileri Hüsamettin Sinan Gürtürk, Sebih Doğan, Mevlüt Şentürk ve Erman Çelik birlikte tasarladıkları “Çamaşır Makineleri için Titreşim Sensörlü Çocuk ve Evcil Hayvan Güvenlik Sistemi ve Algoritması” isimli projeleri ile Türk Patent Enstitüsü tarafından olur alarak, “Patent Belgesi” almayı başardı.

Doç. Dr. Çetin Özay, Arş. Gör. Dr. Erman Çelik ve öğrencileri, projeleriyle çamaşır makineleri içerisine girdikten sonra fark edilemeyen çocuk ya da evcil hayvanların yaralanmasının veya ölümünün önüne geçmeyi amaçlıyorlar. Amaçları için patent başarısına ulaşan Doç. Dr. Özay, Fırat Haber okurları için sorularımızı yanıtlamadan önce, “Bizim öğretim elemanları olarak görevimiz ve amacımız sadece öğrenciyi mezun etmek değil; devletine, milletine ve tüm insanlara hatta bütün canlılara faydalı olacak bireyler yetiştirmektir” dedi.

Mühendislik fakültelerinde okuyan öğrencilerin sadece bir mühendis olarak mezun olması değil, mühendisliğin anlamını yerine getirmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Özay şu ifadeleri kaydetti:

Mühendis problemi çözen kişidir. Problemi çözen kişi diyoruz ama problemi sadece dışarıdan beklememelidir; gerektiği yerde problemi kendisi üretip kendi çözmelidir. Öğrencilerimizin 4. sınıfta bir bitirme projeleri var, biz öğrencilerimize toplumda olan olaylar ile teknolojik gelişmelere bağlı olarak insan faydasına olan daha doğrusu tüm canlı varlıkların yararına olan konular ile ilgili atılımlar yapmaları gerektiğini öğretiyoruz. Amacım şu: mezun olan bir öğrenci gittiği yerde problemi görebilme ve çözüm üretebilme kabiliyeti kazansın.”

Proje 2017 yılında ortaya çıktı

“Projenin ortaya çıkış amacı aslında bir hayata dokunabilmek ve bu gidişatı değiştirebilmek düşüncesiydi”

Çamaşır makinesi kazalarının medyada sıklıkla yer alması, projenin ortaya çıkışında etkili olmuş. Doç. Dr. Özay, konuyla ilgili olarak, “Projemiz 2017 yılında o günün şartlarında ortaya çıktı. Televizyonlarda ve medyada takip ettiğimiz haberlerde çamaşır makinelerinde kalan çocuklarımız ve evcil hayvanlarımızın hayatlarını kaybetmeleri veya ciddi zararlar görmeleri üzerine, ‘Biz bu soruna bir çözüm üretebilir miyiz?’ diye öğrencilerimiz ile birlikte düşündük. Çocuklarımız bizler için çok kıymetlidir, hatta canımızdan bile kıymetlidir. Problemi söyledik, çözüm önerilerini sunduk, öğrencilerimiz ile değerlendirerek bu fikri bulduk. Projenin ortaya çıkış amacı aslında bir hayata dokunabilmek ve bu gidişatı değiştirebilmek düşüncesiydi. Biz aslında bu projeyi 2017 yılında bitirdik, 2018 yılında patent başvurusunda bulunduk, bugüne sarkmasının sebebi patent ile ilgili işlemlerin uzun sürmesi oldu” dedi.

Bu teknoloji evlerimizdeki çamaşır makinelerine entegre edilebilir mi?

Sistemin çalışma mantığı oldukça başarılı fakat hâlihazırda kullanılan çamaşır makinelerine eklenip, eklenmeyeceği sorusu kafamızı kurcalıyor. Bu durumu sorduğumuzda, Doç. Dr. Özay’dan şu yanıtı alıyoruz:

Evet, biz cihazı tasarlarken sonuç olarak piyasada aktif olarak kullanılan birçok çamaşır makinesi olduğunu ve o makinelerde de bir şekilde insanların ve hayvanların zarar görebileceğini düşünerek o makinelere eklenebilecek, hem de yeni üretilecek makinelere de entegre edilebilecek biçimde tasarladık.  

Çamaşır makinelerine cihaz bağlantısı yetkili servisler tarafından yapılabilecek. Fakat patentin daha yeni çıkmış olması nedeni ile daha hiçbir servis veya şirket ile temasımız olmadı. Bizim bunu seri üretime geçirmemiz gerek maddi gerek fiziki koşullar itibariyle mümkün değil. Bu işle uğraşan firmaların yapmaları gereken bu cihazı üretip mevcut servisler aracılığı ile müşteri isteğine bağlı olarak hâlihazırda kullanılan makinelere ekleyebilecektir. Cihazı aktif olarak çalışan bir makineye monte ettiğinizde, makineye herhangi bir zararı olmaz.

Bizim cihazımız ayrı bir cihaz olarak şu şekilde çalışır:

Monte işleminin ardından çamaşır makinesinin elektrik bağlantısı cihaza takılır, akabinde cihazın elektrik bağlantısı şebeke prizi aracılığı ile sağlanır. Yapmış olduğumuz çalışmada makine içerisindeki tambur kısmına titreşim sensörleri yerleştirilir, kapak kısmına kapandığına dair bir sensör yerleştirilir. Yani çalışan makinenin herhangi bir problemi olmayacak, elektirik ilk önce cihazımıza gelecek ve o esnada kontroller gerçekleşerek titreşim sensörlerinde titreşim algılandı mı algılanmadı mı bunun kontrolleri yapılır. Cihaz, makinenin kapağının kapandığını algıladı, içeride herhangi bir titreşim algılamadı, bunun üzerine makinenin çalışmasına izin verir, içeride herhangi bir titreşim algıladığı takdirde makinenin çalışmasına müsaade etmez.

“Canın maliyeti olmaz”

Cihazın üretime geçtiği takdirde tüketicinin erişme durumlarını sorduğumuzda, Doç. Dr. Özay; “Cihaza maliyet olarak vatandaşların kolay olarak erişebileceğini düşünüyorum. Seri üretime geçildiği zaman çok düşük bir ücret ile erişim olacağı kanaatindeyim. Bunun yanı sıra böyle bir cihazın maliyetinin kıymeti yoktur. Sonuç olarak orada bir can güvenliğini sağlayacaksınız. Canın maliyeti olmaz” yanıtını veriyor.