Haber: Resmiye Tokgöz
TRT Diyarbakır Haber Müdürü Hamdullah Avcı ile televizyon haberciliği üzerine röportaj gerçekleştirdik. Haber Müdürü Hamdullah Avcı, televizyon haberciliğiyle ilgili bilgi, deneyim ve tecrübelerini Fırat Haber’e anlattı. Kendini mesleğe hazırlayan iletişimcilere televizyon haberciliği konularında önemli paylaşımlarda bulundu…
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1986 yılı Batman Gercüş doğumluyum. Evli ve bir kız çocuğu babasıyım. İlk ve orta öğrenimimi Gercüş’te, liseyi ise Batman’da tamamladım. Hacettepe Üniversitesinden mezun oldum.
TRT’de göreve ne zaman başladınız?
2011 yılında Ankara’da, TRT’nin açtığı ‘Farklı Dil ve Lehçeler’ alanında, yazılı sınavlara girdim ve mülakatlara katıldım. Sınavları başarıyla geçtikten sonra 2011 yılı itibariyle TRT’de göreve başladım. Prodüktörlük ve yapımcı yönetmenlik eğitimleri aldım. 2014 yılına kadar kültür, sanat, edebiyat programları, siyaset, tartışma, spor ve kadın kuşağı ile güncel yaşam programlarının yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendim. TRT’de daha sonra prodüktör oldum. O zamanki adıyla TRT Şeş olan kanal, şimdiki adıyla TRT Kurdi açılmış ve yayınlarına yeni başlamıştı. Bu kanalda farklı dil ve lehçelerde program yapımcılığı ve prodüktörlüğü görevlerinde bulundum.
Şu anda TRT Diyarbakır Haber Merkezinin Haber Müdürü olarak görev yapıyorsunuz. Sizin habercilik serüveniniz nasıl başladı?
Yapımcılık, yönetmenlik ve prodüktörlük görevlerimi yürütürken haber merkezinde muhabir olarak görevlendirildim. Bir prodüktör olarak önce muhabirlik deneyim ve tecrübelerimi geliştirmem gerekti. Haber ve KJ yazma, kurgu montaj teknikleri habercilikte daha farklı işliyor. Tüm bunları yaparak ve yaşayarak kendi azim ve çabalarımla geliştirdim. Eğer bir işi yapıyorsanız en iyisini yapmalısınız. Ben her zaman böyle düşünür ve bu şekilde hayatıma uygularım. 2018 yılında muhabirlikle birlikte TRT Haber Müdürü görevlerini önce şifahen sürdürdüm, daha sonra da TRT Genel Müdürlüğünün oluruyla Haber Müdürü olarak vekaleten atamam gerçekleşti. Halen TRT Diyarbakır Haber Müdürü olarak görevime devam etmekteyim.
Her şeyden önce yönetici olarak kişisel sorumluluklarımızın yanı sıra, birlikte iş yaptığımız arkadaşlarımıza karşı da sorumluluklarımız var. Sorumluluklarımızın bilincinde olarak hareket etmeli, birlikte görev paylaşımında bulunduğumuz arkadaşlarımıza biz yöneticiler olarak iyi örnek teşkil etmeliyiz. Bir yönetici hangi alanda olursa olsun işin içinden gelen ve işi iyi bilen, iyi organize edebilen, mesai arkadaşları arasında hakkı ve adaleti tesis eden biri olmalıdır. İşleri organize ederken aynı zamanda moral ve motivasyonu düşürmemeli, birlikte çalıştığı arkadaşlarıyla empati geliştirerek hareket etmelidir. Aksi takdirde işler yürümeyeceği gibi üretkenlik ve verim elde edilemez. Müdür olmadan önce bulunduğum bu merkezde bir muhabir olarak görev yaptığımda bir yöneticide olması gerektiğini düşündüğüm özellikleri şimdi müdür olarak öncelikle empati yaparak uygulamaya çalışıyorum.
“Ekip ruhuyla çalışıp güzel işler ortaya çıkarıyoruz”
Bizim toplumumuzda genellikle idareci deyince bir komutan gibi emir veren biri akla gelir. Oysa ki idarecilik o değildir. Yeri geldiğinde kendisi daha çok çalışmalıdır. Birlikte çalıştığı arkadaşlarıyla işleri bir ekip ruhuyla yürütmelidir. İşleri kolaylaştırmalı, zorlaştırmamalı. Her konuda ekibine destek olarak yardımcı olmalıdır. Bir idareci bunları başarabildiği ölçüde başarılıdır. Ben bu konularda gerekli hassasiyetleri göstermeye özellikle dikkat ediyorum. Böylelikle birlikte iş yaptığımız herkesin çalışma şevki ve isteği kırılmamış oluyor. Moral ve motivasyon çok önemli. Bu anlamda şunu söylemek isterim ki bizler burada haber merkezi olarak bir ekip ruhuyla çalışıp güzel işler ortaya çıkarıyoruz. Arkadaşlarımızla uyumlu çalışmamız verimli işler üretmemizi sağlıyor. Biz hep birlikte iyiyiz.
Televizyon haberciliği ile ilgili bizlere neler anlatırsınız? Televizyon haberciliği deyince neyi bilmemiz gerekiyor?
TRT Diyarbakır Bölge Müdürlüğü ve Haber Merkezi olarak geniş bir sorumluluk alanına sahibiz. TRT Diyarbakır Haber Merkezi olarak bize bağlı 14 il bizim sorumluluğumuzda. Başta haber merkezimizin bulunduğu Diyarbakır olmak üzere Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Van, Hakkari, Şırnak, Siirt, Batman ve Mardin illerinin haber takiplerini gerçekleştiriyoruz. Haber merkezimize bağlı iller göz önüne alındığında bulunduğumuz bölgedeki iller açısından hassasiyeti ve önemi büyük iller olduğu görülür. Durum böyle olunca da haber yapmadaki stres ve hassasiyetler de artıyor, oldukça ağır sorumluluklar gerektiriyor. Televizyon haberciliğinde habercilik sorumluluğu ve etik kurallara uymak gerekiyor. Yaptığımız haberlerin kamuoyuna nasıl yansıyacağına, toplumu nasıl etkileyeceğine çok dikkat etmemiz gerekiyor.
“Türkiye’de hatta dünyanın birçok noktasında TRT Haber’i izleyen insanlar bizden doğru, gerçek ve anında haber bekliyor”
Televizyon haberciliğinde zaman çok önemlidir. Anlık haber vermeniz gerekir. Son dakika haberlerine her an her dakika hazır olmanız gerekir. Bu haberi sonra veririm diye bir şey yoktur. Her an canlı yayına hazır olmalısınız. Özetlemek gerekirse haberin hızlısını, doğrusunu, en güzel görsellerle, dikkat çekici görüntülerle herkesin odaklandığı değil sizi farklı kılan özgün haber detaylarını ve görüntüleri öne çıkararak nitelik ve kaliteden ödün vermeden yayın yapılmalıdır. Eksik bilgi ve görüntülerle habercilik olmaz. Bir bütünlük olmalı haberde. Bu ne? Olay ne? Kim yapmış? Kimleri etkilemiş? Ne zaman olmuş? Sonuç ne? Tüm bunların cevapları haberin içinde verilmeli ve görüntülerle de desteklenmelidir. Kısa sürede az cümleyle çok şey ifade edilmelidir. Olayın özünü tanımlayıp görsellerle de ifade zenginleştirilmelidir. Televizyon ekranına yansıtıldığında haber başlığı, alt kuşak yazıları birbirlerinin devamı niteliğinde olmalıdır ve sıkıcı tekrarlara düşülmemelidir.
Televizyon haberciliği, radyo ve gazete haberciliği gibi değildir. Televizyonda hem göze hem kulağa hitap ediliyor. Haber kısa ve öz olmalı, görsellerle ve görüntülerle desteklenmelidir. Ekranda verilen haber, düzgün bir şekilde gözü yormayacak, sıkıcı olmaktan uzak, belli bir göz estetiğine sahip olmalıdır. Aynı zamanda tüm bunları içeren doğru kaliteli bir haber yayını sunulması gerekir. Televizyon haberciliğinde bunlardan birinin olmaması halinde haber eksik kalır. Doğruluğu teyit edilmemiş hiçbir habere de yer verilmemelidir, bu çok önemli. Haberin mutlaka teyit edilmesi gerekir. Kulaktan duyma habercilik olmaz.
Televizyon haberciliğinde zaman çok önemli dediniz. Anlık, kısa ve öz haber dediniz. Siz haberleri nasıl oluşturuyorsunuz?
Televizyonda birçok haberi önem sırasına göre yayınlarız. Günün haber ve olaylarını belli bir süreye sığdırmamız gerekir. Haber süreleri bir ve bir buçuk dakikayı geçmez. Haberlerde seçici olmamız gerekiyor. Her habere yer veremiyoruz. Yerel haberlere zamanımız kalmıyor. Daha çok ulusal ve uluslararası alanda önem arz eden haberlere öncelik veriyoruz. Haber sürelerini önem sırasına göre ayarlıyoruz. Kısa cümlelerle haberin özünü vermeye çalışırken aynı zamanda da çok şey anlatmamız gerekiyor.
Haberci olmak dersek… Bu cümlenin devamında neler söylersiniz?
İşimiz zevkli ama aynı zamanda çok stresli derim. Haberciliği sevmeyen yapamaz. Bir olay olur, yeri gelir saat üçte habere gitmeniz gerekebilir. Telefonlarını kapalı tutma lüksümüz yok. Her an her dakika hazır olmalıyız. Muhabirlerimiz, kameramanlarımız her biri alanında uzmanlaşmış arkadaşlarımız. Korkusuzca ve büyük bir cesaretle haberden habere koşuyorlar.
Elazığ depreminde aynı akşam arkadaşlarımız görev başındaydılar. Riskli enkaz alanlarında her an bir artçı depremle yıkılabilecek binaların arasında canlı yayın yaptılar.
Van, Bahçesaray’da meydana gelen çığ felaketinde yine bizim haber merkezindeki kameraman ve muhabirlerimiz olay yerindeydiler. Özellikle arkadaşlarımın yaşadıkları zorlu süreci de sizinle paylaşmak isterim. Haber ekibimizin, yayın yaptığı olay yerinde internet çekmeyince internet çeken bir yere doğru geçiyorlar. Hemen arkalarından onların ayrıldıkları noktaya çığ düşüyor. Çığ altında kalmaktan kıl payı kurtuluyorlar. Böylesine anlık tehlikelerle karşılaşabiliyorlar. Yeri gelmişken tüm ekip arkadaşlarımı yürekten tebrik ettiğimi söylemek isterim. Bizler tüm zorluklar ve stresine rağmen işimizi severek ve büyük bir heyecanla yapıyoruz. Bu iş sevmeden yapılmaz.
İletişim Fakültesinde öğrenim gören geleceğin iletişimcilerine önerileriniz nelerdir? Neler söylemek istersiniz?
Öncelikle bu işi yapmak istemenizdeki amacınız nedir? Bunu belirlemek gerekir. Ekranda görünüp ünlü olmak için mi? Muhabir olmak için mi? Ya da toplumun sorunlarına eğilen kamuoyuna yararlı işler yapan gerçek bir haberci, televizyoncu olmak için mi? Bunları netleştirip hedefe uygun adımlarla ilerlemek gerekir. Türkçe’yi doğru kullanmak, çok okuyup, çok yazmak önemli. Televizyona çıkacaksanız çok iyi bir diksiyonunuzun olması önemli.
Farklı görüş ve düşünceleri içeren gazete, basın yayın organları takip edilmeli. Bir muhabirin, bir televizyoncunun her görüşe ve fikre açık olması düşünce ve fikir ayırımı yapmaması gerekir.
Farklı haber kanalları, ajanslar, uluslararası yayınlar izleyip takip edilebilir. Haberler nasıl veriliyor? Sunumlar nasıl yapılıyor? Anonslar değişik şekillerde nasıl yapılıyor? Bunları takip etmek ve bilmek önemli.
Öğrenmek ve gelişmek süreklilik arz eden bir durumdur. Bizim meslekte habercilikte ve televizyonculukta artık iyi olmak yetmiyor en iyi olmak gerekiyor. Herkesin yaptığını değil kimsenin yapamadığını yapmak lazım, bir farklılığın olması gerekiyor.
Her zaman pozitif iletişim kurmalı, saygı, nezaket kurallarına riayet ederek iletişim diline özen gösterilmelidir. Haber yaparken başta iletişim kurulan kişilerle olan diyaloglara dikkat etmek üzere; birlikte çalışılan ekip arkadaşlarına da aynı özen gösterilmelidir. Bizim işimiz iyi bir iletişim kurmaktır.