FÜ İletişim Fakültesinden bir TÜBİTAK 1001 projesi daha

0
97

Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Süleyman İlaslan koordinatörlüğünde hazırlanan “TÜBİTAK 1001 ÇABA 223K758 Keşfedilebilirlik Sistemleri Çerçevesinde Küresel Dijital SVOD Platformlarının Türkiye’de Üniversite Öğrencilerinin İzleme Deneyimlerini ve İçinde Yer Aldıkları İçerik Evrenini Şekillendirmede Oynadığı Rollerin Saptanması”  projesi kabul edildi.

TÜBİTAK tarafından, 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan deprem felaketinden etkilenen illerde yaşayan araştırmacıların ar-ge faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla, “TÜBİTAK 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında, “Deprem Bölgesi Üniversiteleri Özel Çağrısı – BİNBİRÇABA” çağrısı gerçekleştirilmişti. Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman İlaslan tarafından bu çağrıya yönelik olarak hazırlanan “223K758 Keşfedilebilirlik Sistemleri Çerçevesinde Küresel Dijital SVOD Platformlarının Türkiye’de Üniversite Öğrencilerinin İzleme Deneyimlerini ve İçinde Yer Aldıkları İçerik Evrenini Şekillendirmede Oynadığı Rollerin Saptanması” projesi kabul edildi.

Yürütücülüğünü Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman İlaslan’ın gerçekleştirdiği projenin ekibinde; Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirci, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Burcu Sümer ve Doç. Dr. Ergin Şafak Dikmen yer alıyor.

Projeyle ilgili olarak soruları yanıtlayan Proje Yürütücüsü Doç. Dr. İlaslan şu ifadeleri kullandı:

Bu proje televizyon endüstrisini dönüştüren Netflix, Disney+, Amazon Prime Video gibi abonelik temelli küresel dijital platformların insanların izleme deneyimlerini yapılandıran algoritmik unsurları ile alakalı. Bu platformların keşfedilebilirlik sistemleri temelinde kullanıcıların içeriklerle kurduğu etkileşimi nasıl yapılandırdığını, sınırlandırdığını ve bu sistemlerin insanların içerik tercihlerinde oynadığı rolü anlamlandırmayı hedeflemekte. Dijital platformlar izleyici için geniş bir içerik kütüphanesi sunarken bunun içerisinde hangi içeriği neye göre ve nasıl ön plana çıkarıyor ve kullanıcılara sunuyor? Bunun kullanıcı deneyimlerinin yanı sıra, kültürel ve toplumsal açıdan ne tür etkileri bulunmakta? Bunlar, projenin odaklandığı temel soruları teşkil etmekte. Teknoloji değiştikçe tüketim biçimleri de değişiyor ve bu noktada platformların algoritmik sistemleri ayrı bir önem kazanıyor. Bu sistemler içeriklerinin görünürlüğünün sağlanması ve izleyiciye ulaştırılması anlamında program yapımcıları ve yayıncıları açısından da önem taşımakta. Bu nedenle keşfedilebilirlik sistemlerinin sektör açısından taşıdığı anlam da araştırılmakta. Proje temel olarak üniversite öğrencileri ve sektör temsilcileri üzerinden yürütülecek. 24 ay sürecek olan proje sayesinde küresel dijital platformların algoritmik temelde işleyen keşfedilebilirlik sistemlerinin kullanıcı deneyimleri, sektör ve kültür açısından taşıdığı anlamlar araştırılacak.