Binlerce yıllık alev: Yanartaş  

0
339

Haber ve fotoğraf: Gülzade Avcı

Antalya’nın Kemer ilçesi Çıralı köyü yakınlarında yer alan küçük, tarihi ve turistik önemi olan Yanartaş, Türkiye’nin en ilginç doğalgaz kaynaklarından biri olmasıyla dikkat çekiyor. 2 bin 500 senedir ateşi sönmeyen bölge, taşların arasından çıkan alevler ve deniz manzarasıyla turistler tarafından sıkça ziyaret ediliyor.

Yanartaş, Antalya ilinin güneybatısında, Kemer ilçe sınırlarının güney ucunda yer alır. Sahilin 3 km batısında, denizden 180 metre yüksektedir. Antalya’ya uzaklığı 55 km olan bölge, Çıralı Körfezi’nin kuzey batısında, Olimpos Bey Dağları Millî Parkı sınırlarındadır. Çatlaklardan sızan doğal gaz kuru ve kokusuzdur.

Gazın kökeni

Uzmanlar tarafından gazın petrol kökenli olduğu; fakat tam petrol yatağının üzerinden çıkmamış olabileceği ileri sürülmüştür. Tektonizmanın (yer kabuğundaki bir yapı unsurunun çökelme dönemleri sırasındaki yapısal hareket tarzı) güçlü olduğu alanda gazı gönderen rezerv, ekonomi amaçlı kullanılamayacak kadar küçüktür.

Gazdan yararlanmak için sondaj yapılmaya başlanmış; fakat bu alevlerin azalmasına neden olmuş, alevler yakındaki krom madeninden yükselmeye başlamıştır. Sondajdan vazgeçilmiş ve alevler eski yerinden çıkışa devam etmiştir. Zaman içinde alev sayıları değişkenlik göstermiştir.

1935’te 2 noktadan, 1945’te 4 yerden, 1982’de 3 noktadan alevlerin çıktığı belirlenmiştir. 1986’da çok daha fazla noktadan alev çıktığı görülmüştür. Değişikliğin sebebi, sel sularının getirdiği alüvyonların çıkışı engellemesidir. Derinlerdeki gazın miktarı bilinmediğinden ne kadar daha yanacağı tahmin edilememektedir.

Yanartaş ve Olimpiyat Meşalesi

Yunan mitolojisine göre; Ephyra Kralı Glaukos’un oğlu Hipponoes bir av partisinde kardeşi Belleros’u öldürür ve “Belleros’u Yiyen” anlamına gelen Bellerophontes adını alır. Ephyra’dan sürülen Bellerophontes, Argos kralına sığınır. Kendisine sığınan bu genci öldürmeyi kendine yakıştıramayan Argos Kralı, onu Likya Kralına gönderir. Likya Kralı, acınacak haldeki bu genci öldürmek istemez ve onu Olympos dağında yaşayan arslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağızdan alevler saçan canavar Chimera ile dövüşmeye gönderir.

Bellerophontes, Pegassos adlı kanatlı atına binerek Chimera ile dövüşmeye gider. Chimera saldırdığında Pegassos havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder. Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatılagelen ve Homeros’un da bu şekilde aktardığı efsaneye göre hâlâ yanan alevler, Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.

Bellerophontes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak, Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur. Günümüzde yakılan “Olimpiyat Meşalesi” Chimera’nın sönmeyen ateşinin sembolik bir ifadesidir.