Haber ve Fotoğraf: Onur Torun
Samsun’un Çarşamba ilçesinde ikamet etmekte olan ve dededen toruna miras kalan bir mesleğin hikayesinin ardına düştük. El emeği göz nuru olan ve her şeye rağmen üretimi sürdürülmeye çalışılan çalı süpürgelerini ve günümüzdeki durumunu sizler için araştırdık. Koca bir tarihin üzerinden geçmesine rağmen varlığını sürdürmeye devam ediyor çalı süpürgesi. Kimi zaman bir cadının üstüne atlayıp göğü dolaştığı, kimi zaman da Kül Kedisi’nin yerleri temizlediği şekliyle masallarda da karşımıza çıkar. Bu defa da Samsun’un Çarşamba ilçesinde karşımıza çıktı, çalı süpürgesi. Gelin hikayesini ustası Hikmet Pıçakcı ve Ahmet Pıçakcı’dan dinleyelim.
Hikmet Bey, süpürge üretimine ne zaman başladınız?
İlkokul zamanında 9 yaşındayken anneme yardım ederek başladım.
En yoğun zamanlarınız hangi dönemler?
Yoğun zamanlarımız genelde sonbahar ayları oluyor. İhtiyaca göre haftalık 400 tane süpürge yapıyoruz. Fakat yaz aylarında bazen durgunluk oluyor, o zamanlarımızda ise bahçe işleri ile uğraşıyoruz.
Tek başına süpürge işi size yeterli kazancı sağlıyor mu?
İlk başlarda güzeldi ve yoğun bir taleple karşı karşıyaydık. Fakat teknolojinin gelişmesi ve beraberinde elektrik süpürgelerinin de etkisiyle şu anda tek başına bir kazanç sağlamıyor. Zaten bireysel olarak pek fazla süpürge üretemiyoruz, işçi maliyeti belli. Süpürgenin telinin de ayrı bir maliyeti bulunuyor.
Şu anda süpürge telinin ve süpürgenin son halinin maliyeti ne kadar?
Bizim elimize ulaşan süpürge tellerinin 4 TL ila 6 TL arası bir maliyeti bulunuyor. Fakat diğer maliyetleri de fazla olduğundan kazancımız sadece 2 TL civarında olabiliyor.
Ahmet Bey, ağabeyiniz Hikmet Bey ile birlikte çalışıyorsunuz. Peki süpürgelerin tellerini kendiniz mi yetiştiriyorsunuz yoksa satın mı alıyorsunuz?
Bazı zamanlar kendimiz yetiştiriyoruz. Fakat genellikle Vezirköprü ilçemiz ile Edirne’den alıyoruz. Ağabeyimin de ifade ettiği gibi şu anda süpürgeye olan talep çok az. Sadece bu işi yaparak geçinmek mümkün değil. Bunun yanında tarım ve hayvancılıkla da uğraşmaktayız.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan iki kardeş, dededen kalma bu mesleği sürdürmeye de devam ediyorlar. Onlar belki de bu mesleğin son temsilcileri…