Haber ve Fotoğraf: Emre Alperen Borazan
Ramazan ayının başlaması ve bu günlerde derslere girecek olmak, öğrencileri hayli telaşlandıran bir durum. Ders dönemlerinde oruç tutmak isteyenler için beslenme düzeni nasıl olmalı? Bedenen olmasa bile duygusal açlık psikolojisini nasıl yenebiliriz? Fırat Haber ekibi olarak Ramazan ayına girdiğimiz bu günlerde öğrencilerin korktuğu konuların cevaplarını uzmanlarından derledik.
“Kesinlikle sahura kalkılmalı”
Fırat Üniversitesi mezunu Diyetisyen Elif Dişibüyük sahurda ve iftarda beslenme düzeni hakkında bilgiler verdi. Diyetisyen Dişibüyük konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
“Ramazan ayı boyunca saat 11-12 sıralarında bir şeyler yiyip uyumak sakıncalı bir durum olarak değerlendirilir, o saatlerde metabolizmamız yavaşlıyor yediklerimiz ise direkt kiloya dönüşüyor. Benim tavsiyem kesinlikle sahura kalkılması yönünde.
Genellikle klinik durumlar ikiye ayırılır: Bir grup sahura kalkmayı tercih ederken diğer bir grup yiyip uyumayı tercih ediyor. Eğer yiyip uyuyacaklar ise yoğun bir yemek yeme süreci olmamalı. Zaten saat 19 sıralarında yoğun bir yemek yeme süreci ile iftar yapacağız ve 21 sıralarında tekrar yoğun bir yemek yeme sürecine girdiğimizde ister istemez kalori oluşumu kaçınılmaz olacaktır. İftarda ağır yemeklerin tercih edilmemesi iyi olacaktır. Belirtilen saatte yiyeceğiniz süt ve hurma ikilisi en uzun süreli tok tutan besin grubunun başında gelmektedir.
Gece kalkıp sahur yapmayı tercih edenler için özellikle öğrenciler, genellikle yurtta kaldıklarından en çok tercih ettikleri yiyecek grupları atıştırmalıklar oluyor. Bunlar yerine yurtlarda genellikle bulunan yiyecekler olan haşlanmış yumurta, dört parmak boyutunda iki dilime tekabül eden beyaz peynir ve beş-altı adet zeytin tüketebilirler.”
“Acıkan mideniz değil, duygularınız olabilir”
Maltepe Üniversitesi Psikolojik ve Danışmanlık bölümü mezunu, Uzman Klinik Psikolog Seren Karabulut ise duygusal açlık konularına değindi. Uzman Psikolog Karabulut ise konuyla ilgili şunları kaydetti: “Sürekli acıkan bir bireyseniz ve kendinizi sürekli aç hissediyorsanız, acıkan mideniz değil duygularınız olabilir. Diğer bir ifade ile hissetmiş olduğumuz huzursuzluk, kaygı ve sinirlilik halleri gibi anlık kontrol edemediğimiz duygularımız bizi buzdolabına sürükler. Beslenme ve psikoloji alanı birbirinden bağımsız düşünülemez. Duygusal açlık ile başa çıkmak için, açlık duygusu ile karşılaştığınızda bedeninizi dinleyin, gerçekten aç mısınız? Kendinize 15-20 dakika zaman verin ve odak değiştirin bu süre içinde açlık isteğiniz körelebilir.”
