Fırat Üniversitesi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Melike Aslan, menopoz hakkında bilgiler verdi.
Dr. Öğretim Üyesi Melike Aslan, menopozun doğurganlık çağının geride bırakıldığı bir dönem olduğunu ve menopozun hastalık değil doğal bir süreç olduğunu söyledi. Dünyada ortalama 50-51 yaşında menopoza girilirken Türkiye’de bu aralığın da 46-48 yaşlar olduğunu belirtti.
Dr. Aslan, menopozun tıbbi olarak son reglin üzerinden 1 yıl geçmesi olarak tanımlanabileceğini, tıpkı doğurganlığa giriş gibi menopoza da birden bire değil basamak basamak girildiğini söyledi. Perimenopoz olarak adlandırılan bu dönemde kadınları doktora getiren en önemli semptomun yumurtlamanın da bozulması ile beraber hormonlardaki değişkenlik ve bunun da sonucundaki adet düzensizliği, ateş basmaları, yüzde kızarıklık, terleme nöbetleri, özellikle gece terlemeleri, depresyona eğilim, ruhsal değişikliklerin az ya da çok ve kişiye özel olarak meydana gelebileceğinin altını çizdi.
Bedensel ve çevresel uyumu etkileyen semptomları azaltmak veya tamamen yok etmenin mümkün olduğunu belirten Dr. Aslan, postmenopozal döneme de dikkat çekti. Bu dönemde yaşla beraber başlayan kemik yıkımının hormonların da azalmasıyla oldukça hızlandığını, idrar yaparken yaşanan ağrı, idrar kaçırma, sık sık idrara çıkma ya da vajinal kuruluk gibi durumların postmenopozal hastaların yüzde 50’sinde görülebildiğini vurguladı.
Dr. Aslan’a göre menopoz sürecinin daha kolay geçmesi için kadınlar bir sağlık profesyonelinden ya da kadın doğum uzmanından yardım almalı. Bu dönemde sigara bırakılmalı, beslenmeye dikkat edilmeli, kalsiyumu yüksek gıdalar alınmalı, kafeinden uzak durulmalı ve yürüyüş yapılmalı. Jinekologlardan tamamen bireyselleştirilmiş, kişiye özel planlanan destekler de alınabilir ya da kalsiyum, D vitamini desteği gibi tedaviler de uygulanabilir.
Kaynak: Fırat Üniversitesi Hastanesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü