Haber: Zeynep Sancar
Dünyanın en eski çayı unvanını taşıyan ve diyetlerin vazgeçilmezi olan, Güney Afrika menşeili kafeinsiz Rooibos çayının faydaları saymakla bitmiyor.
Güney Afrika’da Cederberg dağlarında yetişen Rooibos çayı, kafein içermeyen bir çay türü. “Rooibos” Afrikan dilinde “kızıl çalı” anlamına geliyor. Çay, vanilya ve bal tadını ihtiva ettiği için şekersiz tüketilebiliyor.
Günümüzde aktif olarak tüketilen ve Cederberg dağlarında yetişen bu çay, bölgenin yerlisi Khoisan halkı tarafından 2 bin 200 yıl önce keşfedilmiş. Bu çayı keşfeden halkın bir kısmı, hala Kalahir’de ufak topluluklar halinde, dünya üzerinde başka insanların var olduğundan habersiz bir şekilde uyum içinde yaşıyorlar. Dünya genelinde 100 yıl önce çay modasının hâkim olmasıyla, Rooibos çayı da ünlenmiş. Rusya’dan Güney Afrika’ya yerleşen bir tüccar Rooibos çayını ticari olarak üretip, satmaya başlamış.
Faydaları saymakla bitmiyor
Çayın doğal demleme yöntemi ile direkt tüketilebilmesi, çaya gösterilen ilginin başlıca sebeplerinden.
Çayın en dikkat çekici yanı ise kafein içermemesi. Uyku problemi olan ve kafein içeren ürünlerden rahatsız olan bireylerin rahatlıkla tüketebileceği Rooibos çayı, vücudun rahatlamasını ve sakinleşmesini sağlıyor.
Yan etkilerinin az olması, vücudun gerekli vitamin ve mineral gereksinimlerini karşılamada olumlu etkiler yaratıyor. Dolayısıyla çay sağlıklı beslenme tutkunlarının gözdesi haline geldi. Güzel tadı ve hoş kokusu da sevilerek tüketilmesinde diğer bir etken.
Nasıl hazırlanır?
Kaynamış suyun 3 ila 4 dakika arasında dinlendirilmesinden sonra, bir tatlı kaşığı Rooibos çayı suyun içine atılır. Çayın bitkileri bardağın dibine çökeceğinden herhangi bir süzme işlemi gerçekleştirilmesine gerek yoktur. 5 ila 6 dakika demlenen çay tüketime hazır getirilir.
