Kadın “hareketi”: Spor alanında toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi

0
65

Haber: Zeynep Aral

Kadınlar her geçen gün farklı zeminlerde cinsiyet temelli eşitsizliklere maruz kalıyor. Buna rağmen çocuk yaştan itibaren “öteki” kılındıkları spor alanındaki mücadeleleriyle gelecek nesillere örnek oluyorlar. Fırat Haber ekibi olarak bu eşitsizliğin önüne geçmek ve nesillere örnek teşkil etmesi adına en başarılı emsallerden olan sporcu kadınlarla söyleştik. 

UNESCO Uluslararası Beden Eğitimi Fiziksel Aktivite ve Spor Şartının 1. Madde: “Herkes fiziksel, düşünsel ve ahlaki güçlerini geliştirmede ve korumada özgür olmalı ve beden eğitimi ve spora erişim bütün insanlar için güvence altına alınmalıdır.”

Ülkemizde kadınlar iş hayatından eğitim hayatına kadar birçok alanda cinsiyetlerinden dolayı eşitsizliklere maruz kalıyor. Bu durumun en net görüldüğü alan ise spor. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2023 verilerine göre; 2003’te 98 bin 590 olan lisanslı kadın sporcu sayısı, 19 Temmuz 2023 itibarıyla 5 milyon 964 bin 167’ye ulaştı. Her ne kadar rakamlar olumlu gözükse de kadınlar hala spor alanında birçok eşitsizlikle karşı karşıya. Sosyolojik zeminde kız çocuklarının spora teşvik edilmemesi, cinsiyetlerine yönelik çeşitli bahaneler sunularak bu alandan çekilmesi gibi nedenlerle spor alanında henüz kadınların varlığı erkeklere oranla daha az.

Spor hayatındaki cinsiyet eşitsizliklerini görünür kılmak adına bu haber yazımızda Galatasaray Futbol Kulübü Oyuncusu Luibov Shmatko, Bursa Ant Spor Basketbol Oyuncusu Şevval Ercan, Beylerbeyi Spor Kulübü Futbolcusu Tuana Yılmaz, Elazığ İl Özel İdaresi Basketbolcusu Çelen Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Basketbolcusu Merve Taşkıran’ın deneyimlerini dinledik.

Shmatko: “Sporcu olmak benim için bir çağrıydı”

2022-2023 sezonunda Galatasaray’a transfer olan ve Galatasaray’da oynamaktan onur duyduğunu belirten Luibov Shmatko, Türkiye’ye geliş ve spor hayatına başlayış sürecini anlattı:

“Hepinizin bildiği üzere 2022 yılında Ukrayna’da savaş çıktı. Savaş nedeniyle Ukrayna’daki kulübüm sözleşmemi feshetti ve futbol kariyerime Ankara’da devam etmem teklif edildi. Ben de bu teklifi kabul ederek önce Ankara’ya gittim. 2022/2023 sezonundan sonra Galatasaray’a transfer oldum. Burada olmaktan onur duyuyorum. Ailemde sporcu yok ama ben küçüklüğümden beri adeta sahalara çekildim. Büyük stadyumlarda oynamanın hayalini kurdum. Sanırım sporcu olmak benim için bir çağrıydı.”

“Türkiye’de kadın futboluna yönelik tutumu seviyorum”

“Eşitsizliklerin son bulmasını umut ediyorum”

Shmatko, kadın futbolculara karşı Ukrayna ile Türkiye’nin bakış açısı farklılıklarını şu sözlerle ifade etti:

Bir kadın sporcu olarak, kadınların spor alanında var olmasından oldukça mutluyum. Kadın sporu konusunda Türkiye’de kısıtlamalar var ama Ukrayna ile kıyaslama yapmak gerekirse Türklerin kadın futboluna yönelik tutumunu daha çok beğeniyorum. Birçok Türk insanı her geçen gün kadın futboluna ilgi duyuyor.

Çoğu kadın sporcu gibi bende ayrımcılıklara maruz kaldım. Dünyanın dört bir tarafında maalesef bu durum mevcut. Hem Türkiye hem de Ukrayna’da cinsiyet eşitsizliklerine maruz kaldım. Bu eşitsizliklerin son bulmasını umut ediyorum.”

Shmatko’dan kız çocuklarına çağrı: “Sizler geleceğin şampiyonlarısınız”

Shmatko, spora başlamak isteyen fakat çevrelerinin baskısından çekinen kız çocuklarına seslendi:

Öncelikle kalbinizin sesini dinleyin ve başkalarının eleştirilerini ciddiye almayın. Kendinize inanın ve işinize yüzde yüz bağlı olun. Tüm bunlar olduğunda başarılı olacaksınız. Sizler geleceğin şampiyonlarısınız.”

Tuana Yılmaz: “Büyük zorluklara katlanacak gücü kendimde buluyorum

Beylerbeyi Spor Kulübü’nde aktif futbol kariyerine devam eden Tuana Yılmaz, tüm zorluklara rağmen işini severek yaptığını belirtti:

Çoğu sporcu gibi benim de futbol aşkım sokaklarda oynayarak başladı. Hayallerimi süsleyen bu aşkın peşinden gitmeye karar verdim. Futbolu çok sevdiğim için büyük zorluklara katlanacak gücü kendimde bulabiliyorum.”

“Tüm kadın sporcuların başarılı ve güçlü olduğunu düşünüyorum”

Yılmaz, her başarılı sporcunun bir rol modeli olduğunu ve kendisinin de İspanyol futbolcu Putellas’ı örnek aldığını söyledi ve şu sözlerle devam etti: “Tüm kadın sporcuların başarılı ve güçlü olduğunu düşünüyorum. İspanya şu an kadın futbolunun önde gelen ülkelerinden. Putellas’ı rol modelim olarak görüyorum. Yakın zamanda büyük bir sakatlık yaşasa da bu durum onun profesyonel bir sporcu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.”

“Umarım kadın erkek her alanda eşit paydaya gelebilir”

Yılmaz kadın ve erkek futbolcular arasındaki eşitsizliklere dair düşüncelerini şu sözlerle ifade etti:

Yalnızca ülkemizde değil, dünyanın hiçbir yerinde kadın ve erkek sporculara eşit imkânlar sunulmuyor. Erkek futbolu kadın futboluna göre daha popüler olduğu için maddi ve manevi daha fazla imkâna sahipler. Umuyorum ki sırf cinsiyetimizden dolayı yaşadığımız bu eşitsizlikler son bulur. Günün birinde kadın erkek her alanda eşit paydada buluşabilir.

Umut vaat edici olan kadın erkek futbolu arasındaki izleme oranları farkı her geçen gün azalıyor. Özellikle İspanya, İngiltere gibi ülkelerde izlenme sayıları 60-70 bin civarlarında ki bu kadın futbolu adına bir rekor. Ülkemizde de lig ve yayın düzenleri sağlanırsa kadın futbolu daha çok sevilecektir.”

Şevval Ercan: “Kadın sporculara bakış olumlu anlamda değişiyor”

“Kadının önemini göreceğimiz haber metinleriyle karşılaşmak istiyoruz”

“Spor geleceğinin güçlü kızları, başarı sesiniz olsun”

İlkokuldan itibaren basketbol ile iç içe olan ve aktif olarak Bursa Ant Spor’da oynayan Şevval Ercan, Türkiye’de kadın sporculara yönelik bakış hakkında konuştu:

Önceki yıllara nazaran Türkiye’de kadın sporculara daha olumlu bakılıyor. Bu durum beni oldukça mutlu ediyor. Seyircilerin sporun birleştirici yanıyla cinsiyet ayırmaksızın bizi desteklediklerini görebiliyorum.

Üreten ve emek veren kadın, güçlü toplum demektir. Toplumun temeli aile, ailenin temel direği ve geleceğin mimarı da kadınlardır. Kadınlar yalnızca toplumsal rolleri veya fiziksel görüntülerinden dolayı değil başarılarından dolayı da medyada yer almalı. Kadının önemini göreceğimiz haber metinleriyle karşılaşmak istiyoruz.

Bu vesileyle kız çocuklarına seslenmek istiyorum: Spor geleceğinin güçlü kızları, gücünüzün farkında olun. Fırsatlar durup dururken karşınıza çıkmaz, onları siz yaratırsınız. Sessizce ve sıkı çalışın, bırakın başarı sesiniz olsun.”

Asist kraliçeliğinden sayı kraliçeliğine: Çelen Türk

Aktif olarak Elazığ İl Özel İdaresi Basketbol Takımı’nda oynayan Çelen Türk, basketbol serüvenini anlattı:

Spora başladığımdan beri ailem hep yanımda oldu. 8 yaşında babamın teşvikiyle basketbol kursuna başladım. 11 yaşında Adana Ceyhan Belediyespor’a girdim. Liseye kadar Adana’da eğitim hayatıma devam ettim. Küçük Takım Türkiye Şampiyonası’nda asist kraliçesi oldum. İlerleyen yıllarda Yıldız Türkiye Şampiyonası’nda sayı kraliçesi oldum. 17 yaşında A takım ile Süper Lig’de oynadım. Yaklaşık beş yıldır Elazığ İl Özel İdaresi takımındayım. Basketboldan hiçbir zaman vazgeçmedim. Basketbolun bana kattığı her şey için minnettarım.”

Biz kadınlara düşen görev daha güçlü ve birlik olmak

Küçük yaştan beri basketbol ile iç içe olan Türk, bir kadın olarak spor hayatının zorluklarını şu sözlerle anlattı:

Maalesef ülkemizde kadın olarak spor yapmak çok zor. Sporda cinsiyet ayrımcılıkları gün geçtikçe azalmak yerine çoğalıyor. Yıllar değişiyor ama çoğu insanın bakış açısı hala değişmiyor. Sporu erkek alanı olarak gören milyonlarca insan var. Yıllardır spora emek veren, gönül veren kadınlar olarak belki de örgütlenmemiz gerekiyordur. Üzülerek söylüyorum ki erkek sporunda haksızlıklar fazlasıyla yaşanıyor. Biz kadınlara düşen görev daha güçlü ve birlik olmak.”

“Cinsiyetçi tabuları yıkmak için kadınlar spor alanında daha aktif olmalı”

“Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok”

Kadınların sporda daha aktif olması gerektiğini belirten Türk, kadın sporcuların erkek sporculara oranla daha az olmasının sebebini anlattı:

Ülkemizde spor bir erkek faaliyeti olarak görüldüğü için bu alanda kadınların sayısı az. Kadına biçilen toplumsal roller de kadının kendini ifade edememesine neden oluyor. Bu cinsiyetçi tabuları yıkmamız için kadınların sporda daha aktif olması gerekiyor.

Geleceğin kadın sporcuları, cesur olun. Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok. Hayallerinizin peşinden gidin, kendinize güvenin ve sizi olumsuzluğa sürükleyecek hiçbir söze aldanmayın. Hayallerinizi gerçekleştirmek için çabalayın, yalnızca para kazanma gayesine düşmeyin. Kadınlar olarak birleşmemiz ve kadının gücünü herkese göstermemiz gerekiyor.”

Merve Taşkıran: “Başarılı Atatürk çocukları yetiştirmeyi planlıyorum

Van Büyükşehir Belediyesi Basketbol Takımı’nda aktif kariyerine devam eden Merve Taşkıran, spor hayatını şu sözlerle özetledi:

Basketbol kariyerime Van’da başladım. Öğretmenim Uğur Saatçioğlu sayesinde bu sporu keşfettim. Akabinde Van ve Diyarbakır’da altyapılarda oynadım. Ardından Elazığ İl Özel İdaresi’ne transfer oldum. Bu vesileyle Fırat Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu’na kayıt oldum. Kişisel sebeplerden dolayı üç yıl ara verdiğim spor hayatıma Van Büyükşehir Belediyesi takımıyla dönüş yaptım. Şu an Yüzüncü Yıl Üniversitesinde antrenörlük eğitimimi tamamlamaya gayret ediyorum. İlerleyen yaşamımda başarılı Atatürk çocukları yetiştirmeyi planlıyorum.”

Cesur babaların özgür çocukları, bilge babaların özgür kızları olur

Taşkıran, Doğu bölgesinde yetişmiş bir kadın sporcu olarak, kız çocuklarının erkek çocuklarına kıyasla yaşadıkları zorluklardan bahsetti:

Kız çocuğu olmak ülkemizde olduğu gibi dünyanın her yerinde zor. Hele ki Doğu bölgesinde kız çocuğu olarak başarılı olmak erkek çocuklarına kıyasla daha zor. Kızların giyimi hatta tokaları dahi eleştirilerin odağındadır buralarda. Ben şanslı kesimdenim, ailem hep yanımdaydı.

Özellikle baba sevgisi ve desteğiyle büyüyen bir sporcu olduğum için babalara seslenmek istiyorum: Baba sevgisiyle büyüyen kızlar güçlü, dirençli ve başarılı kızlardır. Babalar, sevginizi ve ilginizi eksik etmeyin. Spordaki eşitsizlikleri de böyle aşacağız. Unutmayın cesur babaların özgür çocukları, bilge babaların özgür kızları olur.

Taşkıran antrenörlere de seslendi: “Ayrımcılık yapmayın

Sevgili antrenörler, kız çocuklarını erkek çocuklarından ayırmadan görevlendirin ki ilerde sorumluluk sahibi sporcular olabilsinler. Sporda giyim konusu ayrımcılığın başlıca nedenlerinden. Dünya çapında insanların eşit olduğunu, herkesin her şeyi giyebileceğini ve kimsenin birbirini göz hapsinde bırakmaması gerektiğini öğretin. Özellikle antrenörler bu konuda kız çocuklarını ötekileştirmeyin.”