Haber ve Fotoğraf: Sude Tuncel
Türkiye’nin en yaşlı ilçesi olarak kabul edilen Elazığ’ın Ağın ilçesinde kurulan kadın tarımsal kalkınma kooperatifi ilçede yaşayan kadınların hayatlarında adeta bir dönüm noktası oldu.
Ağın Leblebisi, badem şekeri gibi bölgeye ait yöresel ürünlerin üretiminin yapıldığı kooperatife üye kadınlar hem ilçenin ekonomisine hem de tanıtımına önemli katkılar sağlıyorlar. Elazığ’ın ilk kadın kooperatifi özelliğini taşıyan Ağın Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi de kadınların sosyal hayatta yer edinmesi için ekonomik özgürlüğün kazanılması gerektiği örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. İlçede yaşayan ve çoğunluğu ev hanımlarından oluşan 34 kadının üye olarak yer aldığı kooperatifin bilinirliği kadınların azmi sayesinde gün geçtikçe artıyor.
Kadınlar önyargıları yıktı
Elazığ’ın sürekli nüfus kaybeden ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye’nin en yaşlı ilçesi olarak kabul gören Ağın’da kurulan kooperatif, ilçede yaşayan kadınları iş hayatına kazandırdı. Ağın Leblebisi, badem şekeri, pekmez, salça, erişte, meyve ve sebze kuruları gibi bölgeye ait yöresel ürünlerin satışının yapıldığı kadın tarımsal kalkınma kooperatifi 2019 yılında kuruldu. Aktif şekilde hizmetlerini sürdüren kooperatif her geçen gün ilçe halkının, üreticilerin, ilçeden geçen turistlerin uğrak noktası haline gelmeye başladı.
Ağın Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Samiye Genç verdiği röportajda ilçede yaşayan kadınların hem fiziksel şartlardan hem nüfus oranının az olmasından kaynaklı olumsuzluklarla karşılaşmasına rağmen fedakâr ve çalışkan olduklarını gözlemlemesi üzerine böyle bir kooperatifin kurulması için harekete geçtiğini belirtti.
Kooperatif Başkanı Samiye Genç “İlçemizdeki kadınlarımız ürettikleri hiçbir ürünü paraya dönüştüremiyor, dönüştürseler bile örgütlü olmadıkları için az para kazanıyor veya müşteri bulamıyorlardı. Bu durumu gözlemlediğimizde gerçekten kooperatif düşüncesini gerçekleştirmemiz gerektiğine karar kıldık.” ifadelerini kullandı.
İlçe halkından gelen ilk tepkilerin “Aman bunlar ne yapıyor ki?”, “Bu iş yürümez”, “Neden böyle bir şeyle uğraşıyorsunuz?” gibi yorumlar olduğunu belirten Genç, kadınların kararlılıklarını ortaya koymasıyla birlikte önyargı içeren yaklaşımların ortadan kalktığını söyledi. Genç sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kooperatifin ne olduğunu anlatırken ‘Bir çiftçi düşünün, bir traktörü tek başına alırken zorlanır ama 10 çiftçi bir araya geldiğinde daha kolay şekilde traktörü alıp sırayla kullanabilir.’ diye açıkladık. İlçe şartlarında bir kişinin gider noktasında açamayacağı dükkanı biz 34 kadın bir araya gelerek yaptık ve gelirlerini de paylaştık. Bu süreçte çeşitli eğitimler aldık. Bu konuda da en güzel avantajımız hanımlarımızın eğitime yatkın olması, anlatılanları çok güzel anladıktan sonra fikir üretmeleri ve kooperatife karşı heyecanlarını hiç kaybetmemeleri oldu.”
Samiye Genç, yola çıkarken kooperatiften ilk beklentilerinin hiçbir zaman maddi olmadığını belirterek, üye olan tüm kadınların yeri geldiğinde bu işe inandıkları için gönüllü olarak kendi ceplerinden giderleri karşılamada yardımcı olduklarını belirtti. Başkan Genç kurumsallaşma yaklaşımının kooperatifte komisyonlarla ilerlemesini sağladıklarını, başarıya giden yolda birbirlerine uyum sağlamanın önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.
“ ‘Biz tamamız’ dediğimiz noktada değiliz”
“Tedirgin olduğumuz noktaların en başında önümüzde örnek olmaması geldi” diyerek Elazığ’ın ilk kadın kooperatifi olduklarına dikkat çeken Genç, karşılaşabilecekleri engelleri göz önünde bulundurarak çıktıkları yolda sonuna kadar yürüyebileceklerine inandıklarını vurguladı.
Hedeflerine giden yolda emin adımlarla ilerlediklerini söyleyen Genç “Kooperatif olarak şu an ‘Biz tamamız’ dediğimiz noktada olduğumuzu söyleyemem. İlk günden beri kadın gücünün neleri başarabileceğini sırasıyla ilimize, ülkemize ve dünyaya göstermek için çabalıyoruz. Bu süreçte hemşerilerimiz de bizlere karşı duyarsız kalmayarak bizlere gerek manevi gerek makine desteği konusunda yardımcı oldu” dedi.
Kooperatifteki kadınların belirledikleri hedeflere ulaşmak için canlarını dişlerine taktıklarını vurgulayan Başkan Samiye Genç “Hedeflerimizin arasında Ağın Leblebi Tesisi kurmak ilk sırada geliyor. Ayrıca bir diğeri kooperatifimizi ileride kampüs içerisinde kurmak var. Kampüste üretim merkezimizin yanında bir kreş veya bir yaşlı bakım evi olabilir, çalışanlarımız çoğalmış ve sosyal güvenceleri olmuş bir şekilde olabilir” diyerek üyelerin ortak hayallerinden bahsetti.
Ülkemizin doğusunda kadının bazen kendi hayatında bile yardımcı rolde yer aldığının altını çizen Samiye Genç, “Kadının iş hayatında hangi alan olursa olsun yeri ‘çok çalışan fakat emeğinin karşılığını tam alamayan’ şeklinde betimlenebilir. Çevre illere göre Ağın farkını burada koyuyor diyebilirim. İlçemizin nüfusunda okuma ve yazma oranı fazla. Kadınlar iş hayatında daha fazla aktif ve kendi hayatlarında daha fazla söz hakkına sahip bir durumda. Bu durumun avantajını ilk başta kadınlar eşlerinden ve ailelerinden kooperatif hakkında tepki aldığında gördük. İlçemizde şu an kooperatifimize olan desteğin en temel sebebinin kadınlarımızın azmi ve kararlığı olduğunu söylemeliyim” sözlerini kullandı.
Başkan Genç, bazen yoğun çalışmalardan dolayı yorulduklarını fakat tüm yorgunluğu ekip arkadaşlarıyla birlikte gün sonunda yemek yedikleri sofrada unuttuklarını da ekledi.
Her şeyden önce dostluk ve birliktelik
Ağın İlçesinin Kaşpınar köyünde muhtarlık yapan kooperatif üyesi Şükran Doydu Çimen, ilçede kadınların istihdam alanlarının kısıtlı olduğunu ve kooperatif harici sosyalleşebilecekleri herhangi bir alan olmadığını anlattı.
Muhtar Doydu Çimen sözlerinde “Kadınlarımız kooperatifin öncesinde de üretim yapıyorlardı fakat pazar yeri bulamıyorlardı. Şimdi ise ürettikleri ürünleri getiriyorlar, burada satıyoruz böylelikle hanımlarımız da kendilerine bir katkıda bulunmuş oluyor. Kooperatifle birlikte ilçemizde kadınlarımızın tarım alanındaki görünürlüğü, iş hayatındaki becerileri arttı. Aynı zamanda kooperatifimizin üretim merkezinin bahçesinde bir mantı evi kurduk. Hemşerilerimizin misafirleri geldiğinde veya kendileri soluklanacak bir yer ayırdığında orada ağırlayabiliyoruz. İçli köfte, mantı, katmer gibi çeşitli yöresel tatları da misafirlerimize sunuyoruz. Gerçekten kooperatif bizim çocuğumuz gibi. Sabah uyanıp iş yerimize gelmek için her birimiz can atıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Söylediği türküler ve manilerle ekibin ‘manicisi’ olarak bilinen ev hanımı Reyhani Akgül ise kooperatifin kendisi için her şeyi, en önemlisi ise dostluk ve birlikteliği ifade ettiğini söyledi. Akgül, kooperatif sayesinde yeni insanları tanıdıklarını, evlerinin geçimine katkı sağlamanın duygusunun tarif edilemez olduğunu belirtti.
Reyhani Akgül kooperatifte yapılan çalışmaların başarısının, düzenli olmaya borçlu olduklarına dikkat çekerek “Hep birlikte olduğumuzda mantı, içli köfte, katmer gibi yöremize ait birçok şeyi güle oynaya yapıyoruz. Bazen evimizdeki işlerden kooperatife vakit ayıramadığımız dönemler oluyor o süreçte de çalışmalarımızı planlayıp nöbet halinde yürütüyoruz. İlk başta kooperatif fikrini çevremizdekilere sunduğumuzda işi yürütemeyeceğimize dair çok olumsuz yorum aldık fakat kararlılıkla ilerleyerek işimizi bugünlere getirdik” dedi.
Ata geleneğini sürdüren kadınlar
Ağın Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nde satış elemanı olarak görev sürdüren Sultan Fırat Karakaya, babasını kaybetmesinin ardından geleneksel hale gelen memleketi Ağın’a yaptığı ziyaretlerin kooperatifle kalıcı hale geldiğini ve bundan memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Fırat Karakaya Türkiye’nin birçok iline sipariş gönderdikleri iletişim hattıyla da ilgilendiğini ifade ederek “Hem üretiyor hem de eğleniyoruz. Benim için kooperatif terapi gibi bir şey. Yaptığım işten zevk alarak yapıyorum. Ülkenin farklı yerlerinden farklı insanlarla tanışıyorum. Ekipteki kadınların hepsi yaptıkları işin ehli diyebilirim, küçüklükten beri ilçede büyüdükleri için çevreye, yöresel ürünlere ve doğu kültürüne sahip insanlar” dedi.
“Kadının tarım başta olmak üzere birçok alanda aktif olabildiğini göstermeyi istiyoruz.’ diyen Sultan Fırat Karakaya Başta ‘Bizi yapamayacağımıza dair çok yadırgadılar, kimse bize inanmadı. İlçedeki badem üreticileri yapabileceğimizi düşünmediler ve bunu ifade ettiler. Şuan ise şunu söyleyebilirim ki ilçemizde üreticiden alıp müşteriye ulaştırmayı sağlamada birinci sıradayız. Şimdi biz alalım diye sürekli bizi arıyorlar” sözleriyle kadının gücünü ortaya koyduklarını belirtti.
Kooperatifin en genç üyesi olan Sevgi Küçük ise kooperatif hayatına girmeden önce çok içine kapanık biri olduğunu, kooperatifle birlikte bilmediği birçok şeyi diğer üye olan kadınlardan öğrendiğini söyledi. Küçük sözlerinde şu ifadelere yer verdi:
“Kooperatif girişimi benim sosyal anlamda hayatımda çok büyük bir değişiklik sağlamamda yardımcı oldu. Samiye Hanım başta olmak üzere üye olan tüm kadınlar bana ablalık yapıyor, ben de elimden geldiği kadar onlara yardımcı olmaya çalışıyorum. İlk başta geldiğimde bilmediğim çok şey vardı ama ablalarım sayesinde neredeyse kooperatifte yürütülen her şeyi öğrendim.”
Ağın Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin en yaşlı üyesi olan Emekli Ziraat Mühendisi Nural Korkmaz işine duyduğu özlemi kooperatif ile giderdiğini belirterek “76 yaşındayım. Uzun yıllar ilçemizin Tarım ve Orman Müdürlüğünde ziraat mühendisi olarak görev yaptım. Emekli olduktan sonra uzun yıllar ilçemizde sosyal imkanlar az olduğu için hiçbir şey yapamadım diyebilirim. Kadınların tarımsal alanda yeteneklerini ortaya koyabileceği ve bana sevdiğim işi tekrar yapma imkanı sunan kooperatifin kurulma düşüncesi beni çok mutlu etti. Hemen Başkanımız Samiye Hanım ile iletişime geçerek katılmak istediğimi belirttim ve çalışmaların ardından kooperatifi çok benimsedim. Grupta görev aldığımız hanımlarla aram çok iyi. Kooperatifimizi ilerletmek ve kurumsallaştırmak için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz diyebilirim. Bahçe çalışmalarını çok seviyorum, emeklilikten sonra işime olan özlemimi burada giderebiliyorum.” dedi.