Haber: Hakan Cafri
Fotoğraf: Fırat Pektaş
Okan Bayülgen’in televizyondaki programlarında işaret dili çevirmenliği yaparken tanıdığımız ekranların sempatik yüzü olan Neslihan Kurt’la mesleği ile ilgili bir röportaj gerçekleştirdik. Uzun yıllardır işaret dili çevirmenliği yaptığını söyleyen Neslihan Kurt, farklı platformlarda da çeviriler-danışmanlıklar yapıyor.
Neslihan Hanım, öncelikle bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Elazığ’a hoş geldiniz, Elazığ’ı nasıl buldunuz?
Elazığ beklediğimden çok daha güzel. Tabii kısa bir süre önce yaşanan deprem ile zor bir dönem geçirdiniz; ama buna rağmen çok güzel bir şehir. Ben bu kadar büyük olduğunu düşünmüyordum o yüzden daha küçük bir yer bekliyordum. Elazığ büyük ve güzel bir şehir.
Çevirmenlik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Benim iki kahramanım var, onlar annem ve babam. İkisi de işitme engelli. Onlarla çocukluğumda sohbet ederken sıkıntılar ve iletişim kopukluğu olabiliyordu. Neden hep böyle sıkıntılar yaşıyoruz derdim. Ondan sonra bu işi yapmaya karar verdim ve meslek olup olmadığını dahi bilmiyordum o zamanlar. Bir meslek olduğunu sonradan öğrendim. Bu işe çok küçük yaşta başladım ve devam ediyorum.
Mesleğinizde hangi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Mesleğimde aslında çok zorlukla karşılaşmıyorum; çünkü mesleğimi çok seviyorum. Hani derler ya mesleğinizi çok seviyorsanız o işte çok başarılı olursunuz, kesinlikle doğru. Ben bu mesleğe aşığım. İşitme engelli bireylerle vakit geçirmekten mutluluk duyuyorum. O yüzden pek zorluk çekmiyorum. Her meslekte olduğu gibi bazı zorluklarımız oluyor. Bunlardan biri yakın zamanda oldu. Rap şarkıcısı sevgili bir arkadaşımız programımıza konuk oldu; fakat ben şarkı sözleri çok hızlı söylendiği için işaret diline çeviremedim; çünkü sözleri anlamadım ve anlamadığım şeyi de aktaramadım.
Programlarda birçok konuk oluyor ve hangi konuğun konuştuğunu nasıl anlatıyorsunuz?
Orada konumlandırma yapıyoruz biz. Mesela; Okan Bey konuşurken omuzumuz Okan Bey’e doğru dönük oluyor. Programdaki konuk konuşmaya başlayınca omuzumuz karşıya dönük oluyor yani tamamen omuzla anlatıyoruz. Bunun dışında programdaki kameraman arkadaşlar bu konuda çok büyük destek veriyor. Programda kim konuşuyorsa kamerayı direkt ona tutuyor ve onun konuştuğu anlaşılıyor. Bu şekilde konumlandırma ve kameraman arkadaşlarla ortak ekip çalışması yapıyoruz.
Programlarda kıyafetlerinizi koyu renk tercih etmenizin bir sebebi var mı?
Evet var. İşaret dili tamamen görsel bir dil. Ellerimizin net bir şekilde görünmesi gerekiyor. Bu da ancak koyu tonlardaki kıyafetlerle olabiliyor. Açık ton kıyafet giydiğimizde ten rengimizde açık olduğu için orada kayboluyor ve anlatmak istediğimiz şey görünmüyor. Siyah giyiyoruz ki zaten biz ellerimizi gövdemizin üzerinde kullandığımız için otomatikman ellerimiz net görünmeye başlıyor. O yüzden siyah giyinmeyi tercih ediyoruz.
İşaret dili çevirmenliği yaptığınız için ellerinizi oldukça fazla kullanıyorsunuz. Bu normal hayatınızda da devam ediyor mu?
Maalesef (gülümsüyor). Konuşurken sürekli ellerimi kullanıyorum.
Televizyon programı ile artık birçok kişi tarafından tanınıyorsunuz. Bu durum hayatınızda neleri değiştirdi?
Güzel bir soru. İnanın hayatımda hiçbir değişiklik olmadı. Daha fazla konu araştırması yapmaya başladım, onun dışında bir değişiklik olmadı, rutin hayatım devam ediyor.
Medyada işaret dilinin önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bu konuda çok güzel bir karar aldı. Ulusal ve karasal alanda yayın yapan bütün televizyonlarda çevirmen yer alması gerektiğini bildirdi. Bu bildiriden sonra ulusal kanallar çevirmenlerle çalışmaya başladılar. Gördüğüm kadarıyla akşam ana haber bültenlerinin hemen hemen hepsinde çevirmen var. Bu sayı daha da artmalı; çünkü yerel televizyonlar da var. Bazı işitme engelli arkadaşlarımız ulusal kanallardan ziyade yerel kanalları izlemeyi tercih ediyor; çünkü kendi iliyle ilgili daha çok bilgi almak istiyorlar. O yüzden yerel kanalların da işaret dili çevirmenlerine yer vermesi gerektiği kanaatindeyim ve zamanla bunun da olacağını düşünüyorum.
Bugüne kadar birçok projede yer aldınız ve birçok söyleşiye, etkinliğe katıldınız. Bunlar arasında sizi etkileyen unutamadığınız bir anınız var mı?
Aslında hepsi etkiliyor beni; çünkü oradaki ilgi, merak ve gençlerin oldukça hevesli olması beni gerçekten mutlu ediyor ve bunları unutmak mümkün olmuyor. Hepsinin yeri ayrıdır bende.
İşaret dili öğrenmek isteyenler için hangi tavsiyelerde bulunursunuz?
İşaret dili öğrenmek isteyenler için kurslar ve eğitimler var. Bunları aştırabilirler. İşaret dilini öğrenmek basit gibi görünse de aslında zor. Farklı alanlarda farklı çeviriler yapmak zorundasınız. İşaret dili kursu aldım ben ne yapabilirim derseniz, işitme engelli arkadaşlar edinip onlarla uzun süreler iç içe olabilirsiniz.