Bir grup bilim insanı, Filchner-Ronne Buz Sahanlığı’nda güneş ışığından ve en yakın besin kaynaklarından kilometrelerce uzaklıkta yaşayan canlılar keşfetti.
Buz sahanlığı, kıta üzerindeki buzulların kıyıya doğru uzanmasıyla oluşan ve kalınlığı 50-600 metre arasında değişen yüzen buz kütleleridir. Dünya üzerindeki buz sahanlığının %75’i Antarktika’da bulunuyor. Bu durum Güney Okyanusu’ndaki keşfedilmemiş en büyük yaşam alanının Antarktika’da olduğu anlamına geliyor. Farklı alanlardan bilim insanları ise bu bölgede çalışmalarına devam ediyor.
Yakın zamanlarda Antarktika’daki Filchner-Ronne Buz Sahanlığı’nda yapılan çalışmalarda, kıyıya yakın besin kaynaklarından kilometrelerce uzaklıkta ve güneş ışığının ulaşamadığı derinliklerde derin denizdeki bir kayaya tutunmuş, suyu süzerek beslenen sünger ve sünger benzeri farklı tür canlılar keşfedildi.
Keşif, bir jeolog araştırma ekibi tarafından buz tabakasının altından sediment (tortul tabaka) örneği almak için 900 metre kalınlıktaki buzda sondaj yapılırken gerçekleşti. Sondaj sırasında araştırmacılar makinenin okyanus tabanındaki tortul tabakaya ulaşmak yerine sert bir engele çarptığını fark etti. Engelin ne olduğunu merak eden araştırmacılar sondaj makinesine bir kamera yerleştirdi. Kameranın elde ettiği görüntüler incelenerek engelin okyanus tabanında aşınmış bir kaya parçası olduğunu ve bu kayanın üzerinde farklı tür canlıların yaşadığı fark edildi.
Araştırmacılar bu keşfin şaşırtıcı olduğunu düşünüyor. Çünkü geçmiş yıllarda Antarktika’daki farklı bir buz sahanlığında yapılan çalışmalar, suyu süzerek planktonlarla beslenen bu canlıların planktonların yoğun olduğu kıyı bölgesinden 260 kilometre uzaklıkta, güneş ışığının ulaşamadığı derinliklerde ve soğuk koşullarda (-2,2 °C sıcaklıkta) yaşamasının mümkün olmadığını gösteriyordu.
Planktonlar çıplak gözle görülemeyen mikroskobik canlılardır. Bu canlılar yaz aylarında buzulların erimesiyle Antarktika’nın kıyı kesimlerine taşınır.
Antarktika’da birçok endemik sünger türü de bulunuyor. Bu yüzden bilim insanları keşfedilen canlıların hangi türlere ait olduğunu çevresel DNA yöntemini kullanarak belirleyecek. Elde edilen bilgiler, Antarktika’da keşfedilmeyi bekleyen birçok canlı türünün bulunduğunu gösteriyor.
Ayşenur Okatan
Sözlük:
Çevresel DNA yöntemi: Canlıların çevreleriyle etkileşimi sırasında çevreye bıraktıkları ve DNA’larını içeren maddeleri inceleyen yöntem.
Kaynak: Griffiths, J. H. ve ark.,”Breaking all the rules: the first recorded hard substrate sesssile benthic community far beneath an Antarctic ice shelf”, Frontiers in Marine Science, https://doi.org/10.3389/fmars.2021.642040.
Kaynak: TÜBİTAK Bilim Genç