Haber ve Fotoğraf: İdris Yıldırım
Her çizgisinin anlamı ve hikayesi olan, insanların duygularını vücuduna nakış nakış işledikleri çizgilerden oluşan deq (dövme), tarih boyunca genellikle kadınların yaptırdığı nadiren de olsa erkeklerin de yaptırdığı; acının, sevincin, umudun, bereketin ve gücün sembolü olmuştur. Dövme yapan erkeğe dekkak denilirken kadına da dekkake deniliyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde özellikle Mardin ve Şanlıurfa’da yapılan deq, bu işin ustası olmuş kadınlar tarafından hâlâ az da olsa yapılıyor. Kadınların el, yüz, ayak, boyun gibi bölgelerine yaptırdıkları ve duygularını yansıtan anlamlar yükledikleri bu dövmeler, susturulmuş çığlıklarının tercümanı olmuştur adeta.
Deq’in yapım malzemeleri ise kız çocuğu annesi olan bir kadının sütü ve lamba isi. Anne sütü ve lamba isi karıştırılarak, dövme yapılacak bölgeye istenilen figür çizilir. Deq, her istenilen zamanda yapılmadığı gibi tek bir kişiye de yapılmıyor. İlk önce deq yaptırmak isteyen kişiler toplanır ve bir düğün havasında eğlence başlar. Tüm bu eğlence ve şarkılar arasında deq ustası tarafından tek tek kişilere deq yapılmaya başlanır. Deq, Mardin’deki insanların da dili, duygularının işareti olmuş, olmaya da devam ediyor. Bu kişilerden biri de Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşayan Peyrüze Yıldırım. Kendisi yüzüne ve eline yaptırmış olduğu bütün dövmelerine birer anlam yüklemiş, her anlamında yaşanmışlıklar biriktirmiş. Ninesini tam bir deq ustası olarak tanımlayan Yıldırım, ninesi tarafından ilk dövmesini yaptırmış ve şu an kendisi de bu işin ustası.
“Her dövmenin başlı başına bir anlamı ve ayrı hikayesi var. Mutluluklar, sevinçler, gözyaşları, özlem gibi çeşitli duyguları yansıtır bu dövmeler.” diyerek konuşmasına başlayan Yıldırım, kadınların duygularını işaretlere sığdırdıkları acıyı, sevinci, her türlü duyguyu işaretlere döktükleri dövmelerin (deq) hikayesini anlatmaya başlıyor…
Sizi tanıyabilir miyiz?
Hoş geldiniz. Ben Peyrüze Yıldırım. Mardin doğumluyum. 67 yaşındayım. 7 çocuğum var. Mardin’in Nusaybin ilçesinde yaşıyorum.
Bizimle deq hakkında bildiklerinizi paylaşır mısınız?
Deq, biz kadınlar için çok önemli bir kültür mirasıdır. Nerede ve ne zaman ortaya çıktığı tam olarak bilinmiyor ama çok eski zamanlardan beri bu topraklarda deq kültürü var. Bir zamanlar bütün kadınlarda ve genç kızlarda deq vardı. Şimdi ise çok az sayıda insanda bulunuyor. Ben ninemden öğrendiğim bu mirası ömrüm yetene kadar yapmaya devam edeceğim. Eskiden kadınların bazen de erkeklerin yüzlerine, ellerine, ayaklarına yaptırdığı bazı deq işaretleri vardır. Bunlar gösteriş veya güzellik için değildi sadece. Tabii ki gösteriş de güzellik de vardı işin içinde; fakat en önemli özellikleri, anlamlarıydı bu işaretlerin… Acıyı, sevinci, her türlü duyguyu bu işaretlerle tamamlarlardı. Şair içini dökmek için şiir yazar, ressam resim çizer, şarkıcı şarkı söyler, bu tür sanatlar duygu aktarımıdır aslında. Bu dövmelerde öyle…
Dövmeleri nasıl yapıyorsunuz?
Bu işin en önemli malzemesi anne sütü ve lamba isi. İlk önce istenilen bölgeye malzemeyle şekil çizilir, sonra iğneyle derinin altına gönderilir ve ömür boyu bu dövme kalıcı olur.
Her dövmenin ayrı bir anlamı mı var?
Elbette… Her dövme başlı başına bir anlam ayrı bir hikâye içerir. Mutluluklar, sevinçler, gözyaşları, özlem gibi duyguların hepsi nakış gibi deriye işlenir.
Hangi dövmenin ne anlama geldiğini nasıl anlıyorsunuz?
Hangi dövmenin ne anlama geldiğini kimse bilemez ki. Herkes kendi dövmesine kendisi anlamını yükler. Mesela; benim alnımdaki deq; güç, güzellik ve şans anlamını taşıyor.
Peyrüze Yıldırım, kendisinde bulunan dövmelerden de bahsederek, dövmelerinin hayatındaki yaşanmışlıklarının kalıcı bir sembolü olduğunu ifade ediyor.
Bize kendi dövmelerinizin anlamlarını söyler misiniz?
Benim dövmelerim gücün ve acının dövmesi. 67 yıllık ömrümde her türlü cefayı da sefayı da gördüm bu hayatta. Zamanında dönemin çok güçlü olan ailelerden birinin kızıydım. Babam en güçlü ağalardan biriydi, annemin ailesi de öyle. Büyükannem bana ilk dövme işaretimi yaptığı zaman gücün ve güzelliğin sembolü olarak yapmıştı. Yani bir şeye bakarak değil, kendisi bu dövmeyi yapıp anlamlandırmıştı. Büyük bir coşku ile yapılan bu ilk işaretim beni çok mutlu etmişti. Anlamını pek bilmediğim halde sadece güzel görünmek için yapıldığını zannediyordum. Son iki deq işaretimi evlendikten sonra annem yaptı. Bu işaret hayatımın en acılı günlerinin sembolüydü adeta. Ben henüz 16 yaşındayken, babam sırf aşık olduğu kızı almak için beni berdel olarak hiç tanımadığım biriyle evlendirdi. Evlendiğim kişiyle iyi anlaşamıyorduk. Çocuklarımla hayatımı güzelleştirmeye çalışıyordum… Fakirlik içinde geçti gençliğim. Eşim, bana kötü davranıyordu, buna da sustum, hepsini aştım, göz yumdum. Eşim, kuzenine aşık olmuştu ve onu kaçırdı. İşte o gün hayatımın sancılı dönemleri başladı. Eşim, yeni karısıyla ayrı bir evde yaşamaya başladı ve neredeyse artık hiç eve gelmedi. Ben çocuklarıma tutundum. Bu acıları yaşarken anneme gitmiştim. Annem çeneme ikinci dövmemi çizdi. Alnımdaki dövmede bir insan ve etrafındaki noktalarla güç, güzellik, şans gibi şeyler sembolleştirilmişti. Çenemdeki dövmede ise bu sefer o insanın beli bükülmüş, yalnız kalmış; ama yine de 7 çocuğuna tutunmuş hali sembolleştirildi. Deq yaparak içindeki çığlıkları susturabilirsin belkide… Annem bana, “Bu senin acılarının sembolü olsun. İçim yanıyor Peyrüze, güzeller güzeli kızım, elimden ne gelir.” dedi. Bu lafını hiç unutamıyorum. İşte bu dövmemin anısı bu şekilde. Tanıdığım birçok kadın var. Acılarını, dertlerini, hayallerini içine ata ata bin yaş almış kadın var. Yani kadınlar söyleyemediklerini dövmelerle yansıtıyor diyebilirim.
Deq geleneği sizce bitti mi?
Dünya çok gelişti, değişti. İnsanlar artık her şeye daha kolay ulaşabiliyorlar. Deq yerine makyaj var, çeşitli boyalar var… Sadece deq geleneği değil bir sürü geleneğimiz de zamanla yok olabiliyor. Bu duruma çok üzülüyorum. 50 yaşın üstünde olan insanlar öldüğü zaman bu gelenekte o ölenlerle çoktan bitebilir.
50 yaşın üstündeki kişiler ölürse bu dövmelere sahip kimse kalmayacak dediniz. Yanınızda genç bir bayan var ve alnında deq var. Siz mi yaptınız?
Bu geleneğin bitmesini hiç istemiyorum. Bu yüzden torunuma da yaptırdım. En azından bitmemesi için bir şeyler yapmış oldum. Daha yeni dövmesi…
Elinizde de dövmeler var, bunlar ne için yapıldı?
Elimdeki dövmeleri de ağabeyim ve vefat eden kız kardeşim için yapmıştım. Bunları kendim yaptım. Kanserden öldü kız kardeşim; Suriye’de vefat etti. Cenazesine bile gidemedim. Daha gençti kendisi. Aklımdan hiç çıkmıyor. Hiçbir acı bu kadar üzmedi beni. Annem ve babam öldü. Sadece 4 kız kardeşim kaldı. Onları da 10 yıldır göremedim.