Yazı: Şevval Acep
Bir annenin özgürlük uğruna nefes kesen mücadelesi…
Bu yazımızda ülkemizde ve dünyada büyük ses getiren bir belgesel roman olan ve sinemaya da uyarlanan Kızım Olmadan Asla kitabını inceledik. Betty Mahmudi tarafından kaleme alınan ve bir kadının mücadelesini anlatan bu kitabı 8 Mart’ın yıl dönümünde okurlarımızla buluşturmak istedik.
Kitap kısa bir tatil için gittikleri İran’da 1984-1986 yılları arasında kocası tarafından rehin
olarak tutulan yazar ve kızının, tekrar Amerika’ya dönüş çabalarını konu alıyor. Yazar aynı zamanda kitabın kahramanı Betty, İranlı bir doktor olan Seyyid Bozorg Mahmoddy (Moddy) ile evlenir. Bu, evlilikten Mehtap adında bir kızları olur. Moddy, İran Devrimi sonrası ailesini ziyaret etmek istediğini ve bu ziyarete Betty ve kızının da gelmesini ister. Betty, kızı Mehtap’ın babasının doğduğu toprakları tanımasını ve oradaki akrabalarını bilmesi gerektiğini düşünür ve bu ziyarete olumlu yaklaşır ve hep birlikte yola çıkarlar. Fakat oraya vardıklarında eşinin ve ailesinin baskısıyla Betty ve kızının Amerika ile bağlantısı kesilir ve eve kapatılırlar. Gördüğü baskıdan bıkan Betty kaçma planları yapar ve kaçış planını Türkiye üzerinden kurar. Bir şekilde Ankara’ya ulaşan Betty, konsolosluğa başvurarak Amerika’ya geri döner.
Gerçek bir hayat hikâyesine dayanan romanın yazarı Betty halen Amerika’da kızıyla yaşamaktadır. Dünyada hala çok satanlar listesinde yer alan kitap, okuru her anlamda büyülüyor. Kadın haklarının ve özgürlüğünün ne denli önemli olduğunu gösterirken farklı kültürlerin bir aradalığını da vurguluyor. Eser sadece bir kadının eşine ve toplum baskısına karşı verdiği mücadeleyi değil, aynı zamanda bir annenin çocuğundan vazgeçmemek için sınırları nasıl zorlayabileceğini de gözler önüne seriyor, Hikâye boyunca korku, endişe ve umutsuzluk ağır basarken Betty’in umudu ve mücadelesi okuru derinden etkiliyor.
